31 Aralık 2014 Çarşamba

güneş doğudan doğdu batıdan battı

bir polis
ona bir şey soracakken
eli silahının horozuna varıyor
ben korkuyorum
o neden korkuyor
bizi kim korkuttu birbirimizden

afganistan,pakistan,iran ve ağrı
vize kağıt parçası
pasaport lazım değilken
bir ihbar
alın eşyalarınızı inin aşağıya
güvenen devlet
arayan devlet
utanan benim
bir soğuk su içelim

müjde bir ağabey
yolculara
bir durakta mandalina
bir durakta kek
üzerine
umut ve insanlık
ağlamayı selamlamak


17 Ağustos 2014 Pazar

hiçi kaydedenler

boşlukları bile kaydediyorsun
gerçeklerimle buluşturabilirsin
siz bunları büyük bir ihtimal pazarlama için kullanıyorsunuz
hadi benden zati geçti
kendini yeni yeni tanıyan gençlere
bir ilgi alanı resmedebilirsiniz
hani mail atıyorsunuzya bunlar da ilgini çeker
kardeş şunu yapabilirsin desen hiçte fena olmaz
düşün bu zamana kadar hiç olmadı

4 Temmuz 2014 Cuma

nüfus müdürlüğü
patladı
patlattım
aslında benim patladı
adres değişikliği yaptırmak istedim
ilkinde her şey çok sakindi
ve adresten biri ya da adrese ve bana ait fatura lazımdı ikisi de yok olmadı
ikincisinde aksilik seçim için adres değişikliği zamanına kalabalığa denk geldi
ilk ne olduğunu anlamadığım biri beni gütmeye kalktı
bütün salaklığımla onunla tartıştım
oranın şefi araya girdi
o arada numaram da yandı
kardeşim yanımdaydı
bu kez ondan fatura istediler
az önceki şefe gittim
bir şey değişmedi
sanırım bağırdım
bağırarak kötü bir dua ettim
o şefi öldürmek istedim
sonra kendime zarar vermek istedim
kaymakamlığa gittim
önce polislere sonra müdür diye birine ağladım
müdür işi biliyordu
doktora git
neyse bir dilekçeyi kaymakam onayıyla gönderdi
o da bir işe yaramadı
ben bu salaklığı niye yaptım

3 Temmuz 2014 Perşembe

boş yalnız umursamaz
hiç gibi mi
bilmem
hayat aslında çok uzun
aynı şeyleri yaşamaktan 
başka şeylere zaman kalmıyor
ya da aynı hataları tekrarlamaktan


21 Haziran 2014 Cumartesi

sanırım ana okuluna gidiyordum
bir ramazan günü olması olası yardım için zarf dağıtıldı
zarfı eve götürdüm
babam içine beş bin lira koyup ağzını kapattı
okula giderken zarfı cebimden çıkarttım
suya düşürdüm
parayı cebime koydum
zarf istemeye ya da parayı öyle vermeye utandım
parayı paltomun cebinde unuttum
paranın hikayesini hatırlayamayacak kadar bir zaman sonra
kuzenim geldi
nedense paltomun cebindeki parayı buldu
babama verdi
babam sanırım parayı hatırladı fakat ben hatırlamadım ya da unuttum
sorgu başladı
tokatlar
ağlamam
babamın ellerinin arasından duvara fırlamam
yere düşüp tekrar tokatlar olayı hatırlattı
bu bağış için verdiğin paraydı
ben onu suya düşürdüm
ve veremedim
ertesi gün
yüzümdeki şiş ve morluklarla okula gittim
öğretmen sordu
merdivenden düştüm
sanırım bu olaydan sonra
dürüst ve aptal oldum


20 Haziran 2014 Cuma

bir soru sor
dil bir sihir mi
konuşmak
hayal bir gerçek mi
gerçek hayal mi
ne kadar tuhaf aslında paranın ya da servetin bir güven olduğunu hissettim
olmayan hayallerimize inanmamız mı
başkalarına güven duyarak onların hayallerine de inanmamız mı
bilmem bir soru yok
bir tanesi de bu
doğayı gözlemeden aceleyle yaptığımız davranışlarımız sorun oluşturuyor
sonra birileri bu sorunlara ne kadar çabuk uyum sağlaya biliyorsa
onlarda en başarılılar
uyum sağlayamadığım gerçekleri anladığımı sanmak
ve aceleyle kaçmak



16 Haziran 2014 Pazartesi

bilmem
yine kendimde kayboldum
bir salaklık yapıp ardında ki basit mutluluğu bile arıyorum
hani bir şeylerle okuyordumya
artık onlara duygularıda katıp
duyu ve duygularla sevişmek istiyorum
bu eskidi bunun olmayacağını
iyi sevişemediğimi öğrendim
duyu ve duygu ile sevişmek
çok güzeldir
bir dili tattığını düşün
sonra dili bırak ve dudaklarını oku
şöyle bir saçlarını kokla
gözlerini aç
o gördüğün ışık
ilk ışık okuman
ve bir ses lazım
nefes alıp vermenin sesini okumakla başla
ve bir kalp daha atıyor
onuda duygularınla okumaya başla
duyu ve duyguları okumak çok zor
dışımda kaybolduğum yetmiyor
içimde hiç oluyorum
hiç bilmem