Bu hikaye her anne ve babanın o çok değer verdiği-saf okuyucu-çocuklarını benimde çok sevmemle doğdu.Bu şekilde düşünüp bütün çocukların gelişimi için bir şeyler yapmaya çalışıyordum.Beceremedim;çok hata yaptığımın farkına vardım.Bu iş gene asıl sahiplerinin sorumluluğuna vermek isterim.
Size bir nasihat vereceğim,aslında biliyorsunuz:"Ağaç yaşken eğilir",siz de öyle eğrildiniz.
Şimdi çocuğunuz yaş bir ağaç.Görüyorum ki siz de onu iyi eğmek istiyorsunuz.
Öyleyse dinleyiniz-okuyunuz demiyorum,okumak;okumak,işitmek,görmek,koklamak,dokunmak,tatmak ve bunları birleştirerek ellerinizle yaratmaktır-:
Annesi;ana sen bir çocuğun toprağısın o yüzden,onu öyle güzel besleki;hayatı yalanla örülmüş bir ağ olmasın,safça yeşersin.Gerisini babasına bırak.
Babası;bak annesi çocuğunu senin için ne güzel yetiştirdi.Sen de şimdi ağacının habitatısın,sen onu ne kadar zorlarsan o doğanın sınırları o kadar genişleyecek.Onu hayata öyle sıkı sıkıya tutundur ki atasından,anasından bağlarını hiç koparmasın.Ama anasının derinden gelen depremlerine de dayansın.Sen ne yap biliyormusun?Ağacın yeşeriyorya meltem ol o güzel rüzgarın onu inciri ballattığı gibi ballatsın.Daha gür yeşermesini istiyorsan yağmur ol üzerine,yağ toprak anadan daha iyi beslensin.Yapraklarını dökmesi gerektiğinde en gürleri çıksın diye fırtınanı eksik etme.Sonra bir kar yağdır o saflıkla eriliyordur.
Bu döngü dünyanın düzeni bozulmadıysa onu güneşe ulaştıracaktır.
Şimdi siz yeni Atalara sesleniyorum.Bir ağaç doğruluk yolunda böyle eğrilir.Unutmayın bu iş çok zor.Neden mi?Bu dediklerimi ben gibi nasihat olarak söylemeyeceksiniz.Uygulayacaksınız ki benim bu laflarım gibi;sizin bir kulağınızdan girip ötekisinden çıkmasın.Uygulayacaksınız da!
Not:anneye haksızlık ettiğimi düşünüyorum annesi olmayan birinin,annemizi bize anlatmasını isterim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder